Okullar bağışsız ayakta kalamaz
Devletin imkânları sınırlı. Eğitime bugün verilen paradan daha fazlasını ayırmak
mümkün değil. Eğitime bugün ayrılan para ile de bu sayıda öğrenciye iyi eğitim
verme şansı yok. İşte onun için, çocuklarımızın daha iyi yetişmesinin önemine
inananların, imkânları ölçüsünde sistemi desteklemeleri şart.
Okul ve yurt yaptırmak için insanlarımız, kurumlarımız bağış yapıyor. Milliyet
gazetesi olarak uzun süredir büyük çaba içindeyiz. Daha çok hayır sahibinin,
daha çok okul ve yurt yapmasını, burs vermesini teşvik ediyoruz. Ailelere çocuklarını
okula göndermelerinin önemini anlatmaya çalışıyoruz.
Ama okul yapmakla, yurt yapmakla iş bitmiyor. Önce öğretmen bulmak, öğretmenlerin
insanlık haysiyetine yaraşır biçimde yaşamlarını sürdürmelerine ve tüm güçlerini
çocukları yetiştirmeye verecek şartları sağlamak gerekiyor. Sonra okulların,
yurtların bakımı, temizlenmesi, ısıtılması, aydınlatılması için para bulmak
gerekiyor.
Okul yapınca iş bitmiyor
Dahası var. Bu okullarda çocukları okuyanların, yurtlarda çocukları kalanların
da imkânları ölçüsünde sisteme maddi destek vermeleri zorunluluğu var.
Ama her nedense, halkımız eğitim konusunda her şeyi devletten bekliyor. Çocuklarının
okuduğu okula, kaldığı yurda, imkânları ölçüsünde yardım gündeme geldiğinde
kıyamet kopuyor.
Doğurganlık oranının yüksek olması nedeniyle, tamamı okula gitmediği halde,
o kadar çok öğrenci var ki, bunlara ne okul, ne derslik yetişiyor, ne öğretmen
bulunabiliyor, ne de okulların, yurtların ihtiyaçları karşılanabiliyor.
Rakamları hatırlatayım:
- İlköğretim ve ortaöğretimde okula giden 13.5 milyon öğrencimiz var.
- Bunları 575 bin öğretmen eğitiyor.
- 35.581 ilköğretim okulunun 286.290 dersliği, 6.861 ortaöğretim okulunun 88.937
dersliği var. Bu okullar, bu derslikler her gün temizlenecek. Isıtılacak. Aydınlatılacak.
Kırılan camları değiştirilecek. Yanan ampullerinin yerine yenisi takılacak.
Sıralar onarılacak.
Yaşaması için para lazım
Okul müdürleri, öğretmenler ne yapsın? Okullarda "kayıt parasını yasaklamakla,
bağış alanı cezalandırmakla" sorun çözülmüyor. Tersine sorunun büyümesine
yol açılıyor. Müdürlerin ve öğretmenlerin, okul için para toplama zorunda kalmamaları,
okul aile birliklerinin iyi örgütlenmesi ve çalışması ile mümkün olabilir.
Gerçekleri görerek okul aile birliklerinin örgütlenmesini ve çalışmasını düzenlemek
zorundayız.
Unutmayınız, sanayileşmiş, zengin ülkelerde de okullar, o okulların çevresindekilerin
ve öğrenci okutan ailelerin desteği ile, maddi katkıları ile, bağışları ile
yaşar. Güçlenir.
Bütün bunları dikkate almadan okul müdürlerini bağış istiyorlar diyerek küçültmek,
karalamak, haysiyetleri ile oynamak yanlıştır. Ceplerine atmak için para topluyorlar
ise tabii ki cezalandırılırlar. Ama okul için, daha iyi eğitim vermek için çırpınan,
kaynak peşinde koşan eğitimcileri gücendirmeyelim.
milliyet/güngör uras